HGS Sınıfları Neye Göre Belirlenir?
Bazen hayatın anlamını sorguladığınızda, karşınıza beklenmedik sorular çıkar. Mesela: “HGS sınıfları neye göre belirlenir?” Bu soru, İzmir’de yaşarken, günlük koşturmacaların içinde birden kafama takıldı. Yani, gerçekten neden bazı arabalar daha hızlı geçebiliyor, bazıları ise adeta kara kışa girmiş gibi yavaş yavaş geçiyor? Bu yazıda, o kafama takılan soruya eğlenceli bir şekilde kafa yoracağım. Sizin de kafanıza takılmışsa, gelin biraz bunu beraber çözmeye çalışalım!
HGS Nedir, Ne Değildir?
İzmir’de bir yere giderken, ne zaman HGS gişelerinin önüne gelsem, hep bir anlık kafam karışır. Biraz hızlansam mı? Yavaşlasam mı? Sonuçta, hepimiz hayatı hızla yaşarken, HGS (Hızlı Geçiş Sistemi) bir yerden bir yere ulaşmayı kolaylaştıran bir teknoloji gibi görünüyor. Ama bu HGS sınıflarının neye göre belirlendiği sorusu, düşündükçe düşündürüyor.
Yani, HGS’yi takan arabaların sınıfı niye farklı? Araba markası, modeli, tipi neye göre değişiyor? Tam olarak bir kafanızı karıştırmıyor mu bu? Hani bazen, “Ya ben de aynı yolu geçiyorum, ama bu adam neden daha hızlı geçiyor?” diye düşündüğünüz olur ya, işte o an HGS’nin sınıfları devreye giriyor!
Sınıflar Nasıl Belirleniyor?
Şimdi, derin bir nefes alın ve HGS sınıfları neye göre belirlenir sorusunun cevabına göz atalım. Öncelikle HGS sınıfları, aslında aracın fiziksel özelliklerine göre belirleniyor. Yani, aracın boyutu ve ağırlığı esas alınarak sınıflandırmalar yapılıyor. Bunu şöyle örnekleyeyim:
Class 1: Küçük araçlar (mesela benim minicik arabam, yani o kadar minik ki, neredeyse rüzgarla uçup gidecek gibi)
Class 2: Orta büyüklükte araçlar (yani, belki biraz daha büyük ama hala bana nazaran dev gibi değil)
Class 3 ve sonrası: Büyük araçlar (burası devreye dır-dır-dır diye ses çıkararak geçen tırlar giriyor)
Özetle, eğer arabanda biraz daha yükseksen, biraz daha genişsen, o zaman gişe geçişinde de başka bir hızda geçiyorsun. Ne kadar büyük o kadar hızlı tabii! Ama şaka bir yana, küçük arabalar bazen o kadar zor geçiyor ki, HGS gişesine geldiğinde, “Ya bu ne hız?” diye kafamda kendi iç sesimi duyuyorum.
Küçük Araba, Büyük Problemler
Bir gün HGS gişesine doğru ilerliyorum, bir anda aklımda şu düşünce beliriyor: “Benim arabam çok küçük ya, ama bu HGS sınıfları neye göre belirlenir ki? Bu gişe birinin arabasına daha uygun olabilir mi?” O an, gişenin geçiş sırasında bir saniyelik duraklamasında kendime şu soruyu soruyorum:
Benim arabam mı küçük, gişe mi büyük?
Ve işte o an, gözlerimi kapatıp düşündüm, “Büyük araba sahipleri ne kadar da şanslı!” O anda kafamı kurcalayan diğer soru şu oldu: “Bir gün küçük araba alırsam, gişelerde gerçekten daha hızlı geçer miyim?”
HGS’yi Aşanlar Var mı?
Bir yanda ben, küçük arabamla hızla geçmeye çalışırken, öte yanda o dev tırları görüyorum. İnsanlar, o kadar hızlı geçiyorlar ki, göz göze gelene kadar ben hala aynı gişede bekliyorum. Gerçekten bazı araçlar geçerken, bir an bir film sahnesinde gibi hissediyorum. Araba, hızla geçiyor ve “Vay be!” diyorsunuz, “Ben de bir gün böyle hızlı geçebilirim mi?” diye hayal ediyorum.
Bu noktada hemen iç sesim devreye giriyor:
“Zaten her şeyin tek bir yolu var, bir tık daha büyük araba alsam, belki HGS’den de daha hızlı geçerim…”
Sonra düşünüyorum ve şunu fark ediyorum: “Ya da belki de gerçekten hız sevdamı biraz daha frenlemeliyim.”
HGS ile Yaşamak: İzmir’deki Günlük Koşturma
İzmir’de HGS gişeleri gerçekten bir kültür haline gelmiş gibi. Herkes birbirine “Hangi sınıftan geçiyorsun?” diye soruyor. Bir bakıyorsun, HGS gişesi bir sohbet başlatma aracı olmuş. “Bunlar sınıflara nasıl ayrılıyor ya?” diye herkes kendi içinde bir çözüm üretmeye çalışıyor. Kimisi, “Büyük araçlarla hızlı geçiyor,” derken, kimisi “HGS sınıfları neye göre belirlenir ki, bence tamamen şansa bağlı!” diyor.
Bu da yetmiyor, bir de İzmir’in o harika trafiğinde, sabah işe gitmek için HGS gişelerinde geçmek, insanın sabrını gerçekten zorluyor. O zaman, düşünceleri sıralıyorum:
“Bu gişede ben neden böyle bekliyorum?”
“Tırları ne zaman geçeceğim?”
“Eğer yeni arabam daha geniş olsa, belki birkaç saniye daha az beklerim, değil mi?”
Böylece bir süre sonra, HGS gişelerinde geçişleri sadece “geçiş” değil, bir yaşam tarzı haline getiriyorsunuz.
Sonuç: HGS’de Hayat, Bir Sınıf Meselesi
Sonuç olarak, HGS sınıfları gerçekten karmaşık bir konu. Küçük arabalar, büyük araçlar, hatta dev tırlar… Her bir sınıfın ayrı bir dünyası var. Ama bir noktada hepsi aynı hedefe hizmet ediyor: Hızlıca geçmek! Kimse sınıf farklarını çok fazla dert etmiyor, fakat bazen bir gişe geçişi sırasında “HGS sınıfları neye göre belirlenir?” sorusu akıllara takılıyor.
İzmir’de, HGS sınıfları arasında geçen her saniye bile bir mizah kaynağına dönüşebiliyor. Belki de bu kadar takılmamalı, hep birlikte aynı hedefe gitmeli ve yolda birbirimize gülmeli. O kadar hızla geçiyoruz ki, bazen yolda en çok neyi kaybettiğimizi bile fark etmiyoruz: O birkaç saniye keyifli sohbeti.